Gözümüzün Önünde Gerçekleşen Felaket: İklim Değişikliği
2021 yazını hatırlıyor musunuz? Marmaris’te 8 gün boyunca süren yangınlar, 9.052 hektarlık ormanımızı küle çevirdi. Aynı yıl Kastamonu Bozkurt’ta yaşanan sel felaketinde 65 vatandaşımızı kaybettik. Bu olaylar “doğal afet” olarak lanse edilse de, gerçek şu ki: bunlar tamamen insanların uyguladığı yanlış çevre politikalarının sonucu.
Rakamlar Konuşuyor
Türkiye’de son 10 yıldaki orman kaybının %61.5’i sadece 2021 yılında gerçekleşti. 2022’de ise 2.043 orman yangınında 12.384 hektarlık alan yok oldu. Bu sadece istatistik değil, bizim geleceğimiz yanıyor!
Sorunun Kökü: Sera Gazları
İklim değişikliğinin başlıca sebebi havadaki sera gazlarıdır. Özellikle karbon dioksit (CO₂) en büyük suçlu. Fosil yakıtların yanmasıyla ortaya çıkan CO₂ gazı, güneşten gelen ışınları atmosferde hapsederek küresel ısınmaya neden oluyor.
196 ülkenin imzaladığı Paris Anlaşması, küresel sıcaklık artışının 2°C’nin altında kalmasını ve tercihen 1,5°C ile sınırlandırılmasını hedefliyor. Avrupa Birliği ise 2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarını 1990 seviyesine kıyasla %90 azaltma kararı aldı.
Gençler Olarak Bizim Sorumluluğumuz
Geleceği yaşayacak olan bizleriz. Bu yüzden artık sadece üzülmek değil, çözüm üretmek ve farkındalık yaratmak zorundayız. AB aday ülkesi olan Türkiye’de bu dönüşümün öncüleri olmak, hem sorumluluğumuz hem de fırsatımızdır.
İklim krizi gerçek ve kapımızda. Ama umut da gerçek. Yeşil teknolojiler, yenilenebilir enerji, karbon yakalama sistemleri… Çözümler var, sadece harekete geçmemiz gerekiyor.
Siz de bu değişimin parçası olmak ister misiniz?